Fırtınada Yengemle Mahsur Kalınca

by admin
190 Görüntülenme
Eli Bankacıyla Karımı Aldattım

Merhaba ben Erzurumdan Ayhan. Ozaman ben 17 yaşındayken, köyde oturduğumuzdan dersane için merkeze gidiyordum. Merkezde yurt yaşamı devam ederken, 2-3 haftada bir köye uğruyordum. Sömestr tatili yanaşmıştı, ben de köye gideceğim için, birkaç tane Pørnø mecmua ve Pørnø CD almak için merkezde gezerken, yakın akrabamız olan Sevda abla ile kızı Büşrayı gördüm. Benim ne zaman köye gideceğimi sordular. Ben de haftasonu gideceğimi söylediğimde, Sevda abla bana, “Aynur yengenin birkaç parça siparişleri var, bahta da vereyim onları, yengene götür ver!” dediler. Tamam dedim, vedalaştık. Sırası gelmişken Aynur yengemden bahsedeyim. Aynur yengem 35 yaşında, takribî 1.65 boyunda ve 80 kilonun uzerinde, büyük kalçalı ve kocaman göğüsleri ola bir kadındır. Biri 3, değişiği 5 yaşında 2 çocukları var. Kocası başka bir deyişle amcamın oğlu Murat ağabey iş için firari yollarla Almanya ’ya gitti.

Neyse, ben köye gitmeden dün Sevda ablaya uğrayıp Aynur yengemin kolisini aldım. Bir yandan da merak etmeye başladım, kutuda ne var diye. Hemen yurda gelip içinde ne olduğuna baktım. İçinde birkaç parça giyim ve çok hoş ve sexy dantelli iç çamaşırları vardı. Aynur yengemi o iççamışarlarıyla hayal ederek 31 çektim. Sabah hava azıcık kapalıydı ve fırtına havası vardı. Bizim oraların kış koşulları malum. Köy otomobilini beklemeye başladım. Akşam saat 16 gibi yola koyulduk. Merkezle köyün arası 45 kilometre filan vardır. Köye varmadan fırtına tesirini artırdı. Bizim konutla da köy arasında 2.5 kilometre mesafe var. Mezrada oturuyoruz. Köye geldiğimizde mezranın yolu kardan kapanmış, minibüs bir cinsli gidemiyordu. Dolayısıyla ben zorunlu olarak köyde kaldım. Hakikatinde yengeme ertesi gün gündüz uğrayıp kolisini verecektim, ama koşullardan dolayı dolaysız yengeme gittim. Kapıyı çaldım, yengem kapıyı açtı ve “Ayhan sen nerden geliyorsun bu havada?” dedi. “Dersane tatil oldu yenge, eve geldim ama yollar kapalı, gidemedim, onun için sana geldim…” dedim. “İyi yapmışsın, gir içeri, sabah gidersin!” dedi.

İçeriye geçtik, azıcık sohbet filan derken, akşam oldu, yemek yedik. Yemekten sonra ben TV izlemeye başladım. Bir yandan da usumda yengemin iççamaşırlarını düşünüyordum. Yengem bulaşıkları hallettikten sonra yanıma gelince, “Yenge, Sevda abla sana bir koli gönderdi!” dedim. “Neymiş?” diye sordu yengem. “Ben ne öğreneyim yenge, sana vermem içim bana verdi…” dedim. “Tamam, çay koyup bakarım, nerde?” dedi. “Çantamda.” dedim. Yengem çay koyduktan çantamdan koliyi alırken, kıyafetlerimin altına gizlediğim Pørnø mecmuaları ve CD ’leri görmüş ve elinde mecmualarla salona geldi, “Ayhan, bunlar ne lan? Yoksa dersane mecmuaları mı?” diyerek güldü. Ben utancımdan kıpkırmızı oldum ve yanıt veremedim. Yengem gülerek mecmuaları çantama vazgeçip, kolisini aldı ve öteki odaya gitti. 10 dakika sonra geldi. Ben utancımdan hali hazırda yengemin suratına bakamıyordum…

Çaylarımızı içerken yengem çantamdan tekerrür mecmuaları aldı ve “Bu mecmuaları ne yapıyorsun?” dedi. Utancımdan kıpkırmızı bir biçimde, “Okuyorum, resimlere bakıyorum.” dedim. “Başka?” dedi. Ben, “Hiiççç!” deyince yengem güldü, “Lan anlat, korkma kimseye söylemem!” dedi. “Neyi?” deyince, “Mecmualardan kimseye bahsetmem, hadi anlat, yoksa ablana ve annene söylerim!” dedi. Bunu nasıl söyleyebildim bilmiyorum ama, “31 sürüklüyorum!” dedim. Yengem, “Hmmm… Peki merkezde kadın yokmu o lüzumunu karşılamak için?” dedi. “Var olmasına var yenge de, ama param yetmediği için yapamadım hiç…” dedim. “Hiç mi yapmadın?” dedi. “Hayır, hiç yapmadım.” dedim. “Kaç para istiyor o kadınlar?” dedi. “2-3 haftalık harçlığım ancak yeter yenge!” dedim. “Vaay be! O kadar çok mu istiyorlar?” dedi. “Evet yenge, okadar çok!” dedim.

Yengem benimle konuşurken biryanda da mecmuadaki fotoğraflara bakıyordu. “Bunlar reel olamaz!” diye söylenmeye başladı. Ben de, “Niçin reel olamaz?” dedim. “Baksana adamlara, yarrakları kol gibi! Karılar bunları nasıl alıyor?” dedi. Ben de, “Kadınlar taş gibi, alıyorlar işte!” dedim. Yengem gülerek, “Lan kadınlar taş gibi de olsa, bu yarrağı yeyince çuval gibi olur!” dedi. Yengem mecmuaları karıştırdıktan sonra, “Peki bu CD ’ler ne?” diye sordu. Ben de, “Pørnø… Seks filmleri başka bir deyişle.” dedim. Yengem de, “Hiç seks filmi izlemedim, hadi izleyelim!” dedi. “Olmaz yenge, çocuklar var…” dedim. “Çocuklar uyuyor, hadi izleyelim!” diye ısrar etti. “Ama kimseye söylemek yok, aramızda kalacak!” dedim. “Tamam söz, hadi!” dedi. Ben hemen VCD-Playeri kurmaya başladım. O esnada yengem, “Ayhan sen kutumu açtın mı? Dogru söyle!” dedi. “Evet yenge…” dedim. “Varsayım etmiştim!” dedi.

VCD-Player açıldı, CD ’lerden birini taktım ve film başladı. Grupseks olan bir filmdi. Yengemle filmi izlerken, yengem bir ara, “Oha lan! Bu kadarı da olmaz!” dedi. Ben, “Niçin yenge?” deyince, “Bu adamın siki sanki bataryalı, üç kadını sikiyor, of demiyor!” dedi. Ben de, “O vaziyette kim of der ki!” dedim. Yengem gülerek, “Sen de benzerini yapabilir misin?” dedi. “Evet!” dedim. “Yok lan, sen bir kez 31 çek, sikin hemen iner!” dedi. “Hayır inmez! 3-4 kerede anca iner!” dedim. “Hadi çekte görelim!” dedi. “Olmaz yenge, yapamam!” dedim. Yengem ısrar ediyordu, “Yap ne olacak, ha burda yaptın, ha banyoda, ne farkı var?” dedi. “Yenge sen varsın diye utanırım yapamam!” dedim. “Ozaman bekle!” dedi ve odasına gitti. Birkaç dakika sonra tekerrür geldiğinde üzerine battaniyeyi sarınmıştı. Bütün karşıma geçip battaniyeyi açtı ki, gözlerime inanamadım. Yengem o genç iççamaşırları giymişti…

“Nasıl? Sevdin mi?” dedi. Dilim yakalanmıştı, kekeleyerek, “Evet…” diyebildim. Yengem defile mankeni gibi çevresinde dönerek, “Bedenimi de seviyor musun?” dedi. “Evet…” dedim. “Peki ençok neremi seviyorsun?” dedi. “Kalçalarını ve göğüslerini!” dedim. “Çok mu hoşlar?” dedi. “Evet! Müthişler!” dedim. Yengem, “Üşüdüm!” deyip bataniyeye sarıldı tekerrür ve “Bana bak, kimseye söylemek yok!” dedi. “Taman yenge!” dedim. Yengem yanıma gelip oturdu ve “Hadi, gizeme sende!” dedi. Ben, “Ne sırası?” deyince, “31 sürükleyeceksin, biz de azıcık canlı sik görelim! Utanırım deme bak kırarım kafanı, işin utanması filan kalmadı artık! Hadi çıkar üstünü!” dedi…

Ben üstümü çıkarttım, üzerimde yalnızca baksır kaldı. Yengem iyice yanıma oturup, “Yap hadi!” dedi. Elimi baksırın içine sokup, sikimle oynamaya başladım. “Napıyorsun öyle? Donunu da çıkar da sikini görelim!” deyince, ben de, “Sen de çıkar ozaman!” dedim. Yengem, “Tamam lan!” diyerek iççamaşırlarını çıkardı. Ben de baksırı çıkardım, ikimiz de anadan üryan olmuştuk. Ben yengemin meraklı bakışları eşliğinde, sikimi yavaş yavaş sıvazlayarak 31 sürüklüyordum. Yengem birden, “Ayhan, filmdeki gibi yapmak ister misin?” dedi. “Nasıl başka bir deyişle?” dedim. “Bak adam kadının amını yalıyor, sen de benimkini yala!” dedi. Ben salaklaşmıştım iyice. Yengem bacaklarını açıp, “Hadi gel yala! Gel ben seni bu gece ama doyuracağım!” dedi…

Ben hemen yengemin bacak arasına yumuldum ve amını yalamaya başladım. Yengem başımı amına bastırmaya başladı. Ben yaladıkça yengemin amından sanki çeşme gibi su akıyordu. Yengem, “İyi yala lan, içine dilini sok! Bızırımı em!” diye direktif veriyordu. Ben artık direnemiyordum ve yengemin amını bir an evvel sikmek istiyordum, “Yenge sikimi içine sokayım mı?” dedim. Yengem de, “Daha şimdi değil, evvel yala!” dedi. “Sabredemiyorum yenge, kasıklarıma ağrı girdi!” dedim. “Gel ozaman ben de senin sikini yalayım!” dedi. 69 pozisyonu aldık, ama yengem sikimi ağzına alır almaz ben hemen boşaldım. Yengem bana kızarak, “Niçin hemen boşaldın lan?” dedi. “Napıyım yenge, sabredemedim!” dedim. “Git banyoda sikini yıka gel!” dedi. Hemen banyoya koştum sikimi yıkamaya…

Sikimi yıkayıp geldiğimde, yengem, “Bak beni bu gece uçur, herzaman sana bu kapı sarih!” deyip amını gösterdi. “Tamam yenge!” deyip, tekerrür amını yalamaya başladım. 10 dakika filan yaladıktan sonra yengem birden, “Hadi şimdi sok sikini amıma!” dedi. Hemen amına soktum sikimi, amı ateş gibi yanıyordu. İçinde gidip gelmesi okadar zevkliydi ki, anlatamam. Yengem devamlı, “Sakın içime boşalma!” diye tembihliyordu. Ben biryandan yengemin amını sikiyordum, biryandan da göğüslerini emiyor, yalıyordum. gençden fazla sabredemedim ve “Gelmek üzereyim!” dedim. Yengem, “Kalk üstümden!” dedi ve beni sırt ürtü yatırdı, “Ağzıma boşal!” diyerek sikimi yalamaya başladı. Öyle bir boşaldım ki yengemin ağzına, sanki bulutların üzerindeydim…

Yengem, “Hadi amımı yala azıcık daha, ben yarım kaldım!” dedi. Ben tekerrür am yalamaya başlamıştım, bir yandada göt deliğiyle oynuyordum. Yengem, “Ne o lan, götümü mü sikmek mi istiyorsun?” dedi. Büyük bir neşeyle, “Evet yenge!” dedim. Yengem ise, “Evvel amımı doyur, sonra götümü iste!” dedi. Bu arada benim alet yine sertleşmişti, yengem elini attı sikime, “Yıka gel!” dedi. Bir koşu yıkayıp geldim ve yengem tekerrür amına aldı. Ama bu sefer hayli uzun sürdü boşalmam yarım saatten fazla siktim. Ben boşalana kadar yengemin kaç kez orgazm olduğunu öğrenmiyorum, yengem yalnızca, “Sik beni Ayhan!” diyordu durmadan. En sonunda yengem pes etti, “Yeter bukadar, bittim, halim kalmadı!” dedi. Azıcık dinledikten sonra tekerrür öpüşmeye başladık. Ben yengemin götünü parmaklamaya başlayınca, yengem, “Orayı da başka gün sikersin!” dedi. Ben de fazla ısrar etmedim. Ogün sabaha kadar yatmadık yengemle, dinlene dinlene sikiştik. Sabah duş alıp kahvaltı yaptıktan sonra, ben bitkin bir biçimde eve gittim.

Yengemle hali hazırda çılgınlar gibi sikişiyoruz ve götten de sikiyorum yengemi artık. Amcaoğlu da Almanya ’da bir Alman karıyla evlenip emekçi konumunda kaldı, senede yalnızca 2 haftalığına gelip gidiyor. Onun dışında yengemi hep ben sikiyorum!

Benzer Escortlar

Yorum Yap



maltepe escort ataşehir escort kartal escort pendik escort kadıköy escort anadolu yakası escort ataşehir escort